|
|
www.mevzuattakip.com.tr |
Mahalli İdareler Araştırma ve Geliştirme Merkezi Başkanı Halil Memiş, sosyal medya adreslerinden yaptığı "Kamuda İstihdam Dedikleri" başlıklı açıklamada, işe alınmadan, görevde ilerlemeye ve liyakata kadar bir çok konuyu ele aldı. Memiş, "iş ahlakını, liyakat ve kariyeri esas alan, yetkinliğe dayalı personel sistemi oluşturulmalıdır" şeklinde ifadelerde bulundu. - 03.11.2018
Memiş'in açıklamaları şu şekildedir:
"Bu nasıl bir personel alım ve istihdam sistemidir ki; istihdam edilenlerin hiç biri halinden memnun değil. Personel sistemimiz kamu da, dört çeşit istihdam şekli öngörürken, Geçici Personeli kaldırarak, üç istihdam şekline düşürülmesi yönünde değişikliğe gidildi.
Tam kamudaki istihdam şekli azaldı, taşeron uygulaması da kaldırılarak bu kapsamdaki işçiler kadroya alındı derken, bir de baktık ki, mahalli idarelerde nur topu gibi, bir istihdam şeklimiz daha oluştu. Hem de, tüm beklentileri boşa çıkararak, ilgilileri de ters köşe yaparak.
Nasıl mı? Çok basit. Aslında daha 696 sayılı KHK düzenlemesi yapılmadan, yetkili ağızlardan müjde gibi verilen "taşerona kadro" beyanları yapıldığında, mahalli idarelerdeki alt işveren işçilerinin kadroya alınmayacağı, yapılan açıklamaların bu yönde olduğunu belirtmiştik.
Düzenleme yapıldığında, yanılmadığımız ortaya çıktı ve aynen tahmin ettiğimiz gibi oldu. Daha doğrusu, tahmin etmemizden ziyade, bizim denilenleri objektif bir şekilde, tepkilerden çekinmeden doğru olarak yorumlayıp, açıkladığımızı anladık.
Evet, mızrak artık çuvala sığmamaktadır: Siyasi iradenin oluşturduğu Devlet yönetimi, merkezi atama sistemi, görevde yükselme sistemi derken, artık liyakat ve kariyer ölçütleri esas alınacak, takdir yetkisi ortadan kaldırılacak derken, kendi hareket alanının kaybolduğunu anladı.
Kendi hareket alanının daraldığını gören siyasi erk, gerek personel alımlarında, gerek kamu hiyerarşisinde yükselme ve terfi sisteminde kendisine siyaseten hareket alanı tanıyan istisnaları devreye soktu. Önce, geçici işçilerin sözleşmeli ve sürekli işçi yapıldığına şahit olduk.
Sonra, sözleşmeli istihdamının amacının dışına çıkarıldığını gördük. Bir baktık ki; daha önce geçici işçilikten sözleşmeli yapılanlar, doğrudan sözleşmeli olarak alınanlar, memur yapıldılar. Ne pahasına, KPSS'den yüksek puanlar alarak memuriyete girmek isteyenleri, dışarıda bırakmak pahasına.
Peki, bugün de bir çok sözleşmeli var. Bunca geçmiş tecrübeden sonra, onların da, kadro istemeleri hakları değil mi? Atalarımız boşuna mı "üzüm üzüme baka baka kararır" demişler. Peki, kamu hiyerarşisinde yükselme esaslarına ne demeli?
Kamu da, liyakat, performans ve yetkinliğe dayalı olarak kadroların oluştuğunu kim söyleyebilir? Kim söyler bilemem, ancak, kim söylerse ne yazık ki yalan söyler. Çünkü, görevde yükselme esaslarını dinamitlediğimiz gibi, üst yönetici kadrolarına atamada da, liyakatı tatile gönderdik.
Kamu personel sisteminde köklü bir reform gereklidir: İşe alımdan, teşkilat içerisinde ilerleme, yükselme ve atama esaslarına, hatta emeklilik sistemine kadar. Kişileri atayabilmek adına, münhasıran yapılan düzenlemelerle bu sorun çözülmez.
Evet, kamu personel sisteminde köklü bir reform gereklidir. Bunun için ise sıfırdan başlamaya ihtiyaç vardır. Mevcut aksaklıkları ortadan kaldırıp, statü dağınıklarını mümkün olduğunca azaltmak, kadro verilebileceklere kadro vermekle ilk adımı atmak gerekir.
Kamu personel sistemindeki istihdam şekli dağınıklığını hallettikten sonra, şirket Devlet anlayışı değil, iş ahlakı olan çalışanların bulunduğu, liyakat ve kariyeri esas alan, hak edene hak ettiğinin verildiği personel istihdam sisteminin, çağdaş insan kaynakları sisteminin oluşturulması gerekir."
Telefon: +90 (312) 473 84 23
E-Posta: mts@mevzuattakip.com.tr
Adres: Çetin Emeç Bulvari Hürriyet Cad. No: 2/12 Çankaya ANKARA