TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu, AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler başkanlığında toplandı.
Komisyonda, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un Bakanlık faaliyetlerine ilişkin bilgi vermesinin ardından milletvekilleri söz aldı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, partisinin Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi hazırladığını ve Meclis Başkanlığına sunduğunu belirterek, AK Parti'nin bu teklifi dikkate almasını ve varsa eksikleri tamamlanarak kanunlaştırılmasını istedi.
Eğitimdeki sorunların bir parti politikasıyla değil, milli politikayla aşılabileceğine işaret eden Kaya, “Bir an önce Öğretmenlik Meslek Kanunu çıksın.” ifadelerini kullandı.
Öğretmenlere 3600 ek gösterge hakkı tanınmasına yönelik seçim vaadinin hala gerçekleştirilmediğini belirten Kaya, bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini bildirdi.
“PİSA'nın sistematiği farklı”
AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, Van Çatak'ta ziyaret ettiği bir okulun dijital altyapı sahibi olduğunu gördüğünü ve bundan büyük memnuniyet duyduğunu belirtti.
PİSA'nın sistematiğinin farklı olduğunu ve bu sistemde başarı için öğrencinin bu sistematiğe alışkın olması gerektiğini vurgulayan Yıldız, buna yönelik eleştirilerin dikkatle yapılmasını istedi.
Atanamayan öğretmenlere yönelik de Yıldız, AK Parti iktidarları döneminde atanan öğretmen sayısının, önceki dönemlerdeki atama sayısı toplamından daha çok olduğuna işaret etti.
“Temel güvencelerimden biri Cumhurbaşkanımızın liderliği”
Milletvekillerinin görüşlerini aktarmasının ardından söz alan Milli Eğitim Bakanı Selçuk, bütün büyük eğitim reformlarında büyük liderlerin etkisi bulunduğuna işaret ederek, “Böyle bir liderlik olmadan büyük eğitim reformu yapılmıyor. Benim de temel güvencelerimden biri Cumhurbaşkanımızın liderliği.” diye konuştu.
Bakanlığına ilişkin meselelerde bir ayrıştırma ve kırılma yaratmak istemediğini vurgulayan Selçuk, AK Parti'nin bütün hizmetlerinin üzerine eksiklik gördükleri alanlarda birtakım eklemeler yapmak istediklerini bildirdi.
Selçuk, ekonomik yeterlilik gerektiren konularda kişisel olarak bir şey söylemesinin mümkün olmadığını belirterek, “Bu bir kabine, hükümet meselesi. Bir şey söylemem mümkün değil. Ben haddimi ve alanımı biliyorum. Neye gücümün yettiğinin farkındayım.” dedi.
“Ülkenin istihdam travmasıyla karşılaşmasını önlememiz lazım”
Bakan Selçuk, mesleki teknik eğitimin kendisi açısından büyük önem taşıdığını vurgulayarak, “Herkesi yüksek öğretime teşvik etmeden, arada sahici şartlar sunarak, iş olanakları, istihdam stratejileri koyarak bir şey yaparsak... Bu ülkenin önümüzdeki birkaç yıl içerisinde herkesin yüksek öğretim mezunu olduğu, bir istihdam travmasıyla karşılaşmasını önlememiz lazım. Bu 5-6 sene sonrasının büyük krizi. O yüzden bunu çok önemsiyorum.” değerlendirmesini yaptı.
Öğretmenlik Meslek Kanunu taslağını hazırlayarak, Hazine ve Maliye Bakanlığına gönderdiklerini anlatan Selçuk, Bakanlığın öngörüleri çerçevesinde bunu kamuoyunun görüşlerine sunacaklarını aktardı.
Selçuk, özel okullara teşvik verilmesine ilişkin, “Tümüyle kaldırılmış olan bir şey değil, bir taktik değişikliği. Bugün ekonomik şartlar içerisinde 'neyi, nasıl yapabiliriz' diye konuşulduğunda şu anda bunun bu şekilde değil, orta vadede KDV veya başka iyileştirmelerle özel öğretimin devletin yükünü alması konusundaki olumlu bakışımız bugün de var, gelecekte de olacak. Bunu dönemsel olarak değerlendirip ana karar buymuş gibi ele almamakta yarar var.” ifadelerini kullandı.
“Sözleşmeli öğretmenden vazgeçsek yüzde 70'e yakın geri dönüş oluyor”
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, suçun şahsiliği bağlamında bir husus söz konusu değilse, KPSS sınavından 90 alan bir kişiye mülakattan asla 58 verilmeyeceğini, Bakanlığı döneminde buna yönelik bir tek örnek gösterilemeyeceğini vurguladı.
Selçuk, Bakanlığının HAVELSAN ile çalışmaya devam ettiğini bildirdi.
Sözleşmeli öğretmenlerin aile birliğinin önemli olduğuna değinen Selçuk, bu öğretmenlerin belirli bir ilde zorunlu hizmet sürelerinin 6 yıldan 3 yıla indirilmesine yönelik bir çalışma yaptıklarını, buna yönelik yasal düzenlemenin gerektiğini belirtti.
Öğretmenlerin atandıkları illerde 6 yıl kalmak istemediklerini anlatan Selçuk, “Öğretmen tedarikindeki en problemli bölgemiz Marmara Bölgesi. Ondan daha problemli bölge yok. Diğerleri öğretmen tedariki bakımından yüzde 90'ın üstünde. Sözleşmeli öğretmenden şu anda vazgeçsek yüzde 70'e yakın geri dönüş oluyor.” ifadelerini kullandı.