Haber Bülteni bölümüne kayıt olmanız, üyelik gerekmeksizin bazı bilgilendirme mesajlarımıza erişmenizi sağlar.
Belediye şirketleri, yerel yönetim hizmetlerinin y...
Bu çalışma, belediye başkanının meclis başkanı sıfatıyla sahip olduğu görev ve yetkiler ile meclis üyelerine söz verilmesi usulünü, 5393 sayılı Belediye Kanunu ve Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği çerçevesinde incelemektedir. Çalışmanın amacı, yerel meclislerde sıkça tartışma konusu olan toplantı düzeni, gündem yönetimi, ifade özgürlüğü ve idarenin takdir yetkisi arasındaki dengeyi açıklığa kavuşturmaktır. Yöntem olarak, ilgili mevzuat hükümleri analiz edilmiş; Danıştay ve Bölge İdare Mahkemesi kararları ile anayasal ilkeler ışığında başkanın takdir yetkisinin sınırları ve üyelerin söz haklarının kapsamı değerlendirilmiştir. Bulgular, başkanın gündemi belirleme, toplantıyı yönetme ve düzeni sağlama konusunda geniş yetkilere sahip olduğunu, ancak bu yetkinin sınırsız olmayıp yargısal denetime tabi olduğunu göstermektedir. Ayrıca, meclis üyelerine söz verilmesinin yazılı başvuru, süre sınırlamaları ve öncelik kuralları ile düzenlendiği, yeterlilik kararı gibi usullerle tartışmaların makul ölçüde sonlandırılabildiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, belediye meclisi toplantılarının hem düzen içinde hem de demokratik temsil ilkelerine uygun yürütülmesi, alınan kararların meşruiyetini güçlendirmekte ve yerel yönetimlerde şeffaflık ile vatandaş güvenini artırmaktadır.
“Devlet Memurlarının Yarı Zamanlı Çalışma Hakkı: Mevzuat ve Uygulama Rehberi”, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun Ek 43. maddesi ile 18 Temmuz 2025 tarihli yönetmelik çerçevesinde doğum yapan, eşi doğum yapan veya evlat edinen memurlara tanınan yarı zamanlı çalışma hakkının kapsamını, başvuru usulünü, istisnalarını ve mali–özlük sonuçlarını detaylı biçimde açıklamaktadır. Yalnızca Mevzuat Takip Sistemi abonelerine özel olarak MİARGEM tarafından hazırlanan (Hazırlayan Halil Memiş | MİARGEM Başkanı) bu rehber; insan kaynakları birimleri, idari karar vericiler ve uygulayıcılar için pratik bilgiler ve yorumlarla donatılmış önemli bir başvuru kaynağıdır.
Bu yazı, belediyelerin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda yer alan alım usullerini — özellikle “doğrudan temin” (m. 22) ve “pazarlık” (m. 21) — yanlış, dar ya da alışkanlığa dayalı kullanımından kaynaklanan idari ve mali riskleri ortaya koymak amacıyla hazırlanmıştır. Çalışma; 22/d ve 21/f bentlerine getirilen parasal limitlerin, bütçe tavanı (%10) ve “kısımlara bölme” yasağıyla nasıl iç içe geçtiğini açıklarken, 22/a-b-c ile 21/b gibi çoğu zaman göz ardı edilen alternatif hükümlerle yetkili servis sözleşmeleri, ani yapım işleri ve benzeri ihtiyaçların hukuka uygun şekilde yürütülebileceğini somut örneklerle göstermektedir. Böylece belediye yöneticilerine ve satın alma birimlerine “doğru usul–doğru yorum” rehberi sunarak saydamlık, rekabet ve kaynak verimliliği ilkelerine uygun bir satın alma kültürünün geliştirilmesine katkı sağlamayı hedefler.
Bu çalışma, belediye meclis üyelerinin kurumsal konumunun hukuki sınırlarını ve görev anlayışlarını değerlendirmekte; idari yapıya yönelik müdahalelerin kamu yönetimi ve etik bağlamda sonuçlarını ortaya koymaktadır. 5393 sayılı Belediye Kanunu’na dayalı olarak, meclis üyelerinin yetki alanları, bireysel eylem sınırları ve personelle ilişkilerdeki hiyerarşik düzene uyumları analiz edilmiştir. Özellikle kurumsal sadakatin ve yönetsel bütünlüğün önemi vurgulanmakta; etik dışı davranışların kamu hizmetine etkileri değerlendirilmektedir.
Bu makale, 2026–2028 dönemine ilişkin Mahalli İdareler Bütçe Hazırlama Rehberi doğrultusunda, yerel yönetimlerde stratejik plan, performans programı, faaliyet raporu ve bütçe dokümanlarının birbirleriyle nasıl bütünleşik bir yapıya kavuşturulabileceğini; performans esaslı program bütçeleme sistemine geçişin hukuki, yönetimsel ve teknik boyutları çerçevesinde ele almayı amaçlamaktadır. Belediyelerin yalnızca mali değil, aynı zamanda yönetsel kapasitelerini güçlendirecek bu yeni sistemin uygulama süreçlerinde karşılaşılan güçlükler, mevcut mevzuat hükümleri ışığında analiz edilmekte ve sürdürülebilir bir dönüşüm için öneriler sunulmaktadır. Makale, kamu kaynaklarının etkili, ekonomik ve verimli kullanımını sağlamaya yönelik performans odaklı bütçelemenin bir yönetim paradigması olarak yerel yönetimlerde kurumsallaşmasını hedeflemektedir. Bu doğrultuda çalışma, hem uygulayıcı belediye birimleri hem de politika yapıcılar için yol gösterici, sistematik ve uygulamaya dönük bir çerçeve sunmaktadır.
Bu makalede, belediyelerde iç denetim fonksiyonunun etkin uygulanmasının; mali disiplinin sağlanmasından harcama kontrolüne, iç mali kontrol yapısının işlerliğinden Kamu Ön Malî Kontrol Yönetmeliği'nin getirdiği yeni düzenlemelere kadar olan etkileri ele alınmaktadır. 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu, İç Denetçilerin Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik ve Kamu İç Kontrol Standartları Tebliği çerçevesinde, iç denetimin belediyelerdeki rolü ve önemi hem normatif hem uygulama odaklı olarak değerlendirilmiştir.