Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Türkiye genelindeki sorunlu yapıları ilgilendiren imar barışı uygulamasına ilişkin, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
İmar barışının yaklaşık 13 milyon konutu ilgilendirdiğini belirten Kurum, sürecin 31 Aralık 2017'den önce yapılmış yapıları kapsadığını söyledi.
Kurum, uygulamanın vatandaşların elektrik, su, doğal gaz gibi konulardaki sorunlarını aşmaları, mülklerini teminat olarak gösterebilmeleri ve kat mülkiyetine geçme süreçlerini işleten bir barış süreci olduğunu ifade etti.
İmar barışından yaklaşık 7 milyon 400 bin kişinin istifade ettiğini aktaran Kurum, bu kapsamda yaklaşık 24 milyar 744 milyon lira bedel yatırıldığını dile getirdi.
“30 bin yapı kayıt belgesi aykırılık nedeniyle iptal edildi”
Kurum, imar barışına en çok başvurulan illerin başında İstanbul'un geldiğini, bu ili İzmir ve Ankara'nın takip ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
“Vatandaşlarımızın başvurularının kanuna uygun olup olmadığının ve 31 Aralık 2017'den önce yapılıp yapılmadığının kontrolünü yapıyoruz. Yapı kayıt belgelerinde aykırılıklar tespit ediyoruz, yine yapı kayıt belgelerinde fiilen sahaya uymayan, doğru beyan edilip edilmediği süreçleriyle ilgili kontrol ettiğimizde farklılıklar görüyoruz. Bu çerçevede gelinen tarih itibarıyla yaklaşık 30 bin yapı kayıt belgesi aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir ve bu yapılara ilişkin de hukuki süreç başlatılmıştır. Bu işlemi açıkçası devam ettireceğiz.”
“Yeni bir imar barışı süreci şu an için söz konusu değil.” diyen Kurum, süreci hakkaniyet, eşitlik ve şeffaflık çerçevesinde yönetecek adımlar attıklarını vurguladı.
“Dijital ikizlerle kaçak yapıların takibini yapıyoruz”
Bakanlık tarafından hayata geçirilen, tüm şehir merkezlerinin 3 boyutlu dijital ikizinin oluşturulduğu “Kentsel Yerleşim ve Gelişme Alanlarında 3 Boyutlu Topoğrafya ve Bina Modeli Oluşturma” projesine de değinen Kurum, bu uygulamanın Elazığ depreminde kullanıldığını söyledi.
Kurum, lazer tarayıcılar, drone ve İHA'lardan alınan bilgileri, depremin ardından sahada birebir karşılaştırdıklarını ifade ederek, “Bacası yıkılan veya farklı bir çöküntü oluşan binaları dijital ikizleriyle tespit ettik. Dijital ikizlerle kaçak yapıların takibini de yapıyoruz. Eski uydu görüntüleri yeni görüntülerle karşılaştırılarak, nerede ne farklılık var net bir şekilde görünüyor.” bilgisini paylaştı.