Malazgirt Zaferi'nin 947. yıl dönümü kapsamında 50 kişilik ekiple Bitlis'in Ahlat ilçesine gelen Kırgız Türkleri, yöresel yemekleri, kıl çadırları, geleneksel kıyafetleri, ata sporları ile kutlamalara renk katıyor.
Afganistan'ın Pamir Yaylası'ndan 36 yıl önce göç ederek Van'ın Erciş ilçesine bağlı Ulupamir Mahallesi'ne yerleşen Kırgız Türkleri, yaşadıkları zorlu süreçlere rağmen geleneklerini yaşatıyor.
Malazgirt Zaferi'nin yıl dönümü etkinlikleri kapsamında kutlamaların yapıldığı Çarho mevkisindeki 400 dönümlük alanda stant açan Kırgızlar, renkli kıyafetleri, farklı yöresel yemekleri ve geleneksel oyunlarıyla vatandaşların ilgi odağı oldu.
Etkinlik alanındaki kutlamalara katılan vatandaşlar, Kırgız kadınlarının hazırladığı yöresel yemeklerinin tadına bakarken, geleneksel kıyafetleriyle fotoğraf çekebilmek için birbirleriyle yarışıyor.
Türkiye'nin bir çok yerindeki festival ve etkinliklere katılarak kültürlerini tanıtan Kırgızlar, Türkiye'de huzur içinde geleneklerini gelecek nesillere aktarabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
“Kültürümüzü her yerde tanıtıyoruz”
Kırgız Türklerinden Kenan Aytaç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ulupamir'de kurdukları imalathanede Kırgız kültürüne ait kişisel tasarımların yanı sıra, ok, yay ve zırh ürettiklerini söyledi.
Ürünlerini insanların beğenisine sunmak ve kültürlerini tanıtmak için Ahlat'ta stant açtıklarını anlatan Aytaç, şöyle konuştu:
“Buradaki çadırların kurulumundan kültürel etkinliklere kadar her alanda yer aldık. Dileğimiz bu tür etkinliklerin Türkiye çapına yayılmasıdır. Bu etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Şu anda Hollanda, Fransa, İngiltere gibi ülkelerden siparişler almaya başladık. Orada okçuluk bazında yarışlara katılıyoruz. Kültürel sporların gelişimi açısından çok güzel organizasyonlar yapılıyor. Son 3-4 yıl içinde bu tarz etkinliklerin sayısı ve buna bağlı olarak insanların ilgisi de arttı. Böyle devam etmesini diliyoruz. Kültürel faaliyetlerimizi ve geleneksel yemeklerimizi burada insanların beğenisine sunuyoruz. Şu anda alanda en çok rağbet gören stant bizimki.”
“Yöresel yemeklerimizi ikram ediyoruz”
Zeyvegül Erçetin ise Türkiye genelinde düzenlenen etkinliklerde yöresel yemekleri hazırlayarak misafirlere ikram ettiklerini dile getirdi.
Yemeklerinin et ve hamur ağırlıklı olduğunu, yöresel isimleriyle sunduklarını belirten Erçetin, “Burada 45 kişiyle çalışıyoruz. Sabah erken saatlerde geliyoruz. Kendi geleneklerimize, kültürümüze göre yemekler var. 'Kömüşte nan' dediğimiz ekmeğimiz var. Kömeştenlerimiz var. Onların içine hamur bırakarak köz içinde pişiriyoruz. Daha sonra keserek servis ediyoruz. İnsanlar bunu seviyor ve beğenerek yiyor. Aslında damak tadımız aynı. Olumlu tepkiler alıyoruz. Tüm festivallerde yer alıyoruz. Kırgızistan'dan göç ettikten sonra da geleneklerimizi yaşatıyoruz. Kendi köyümüzde kıyafetlerimizle dolaşıyor ve kendi dilimizi konuşuyoruz.” ifadesini kullandı.
Nezafet Asyalı ise 1982'den bu yana Kırgız halkı olarak Ulupamir'de yaşadıklarını anımsatarak, “Geleneksel kültürümüzü ülkeye tanıtmamız açısından bu tür etkinlikler çok güzel oluyor. Kültürümüzü tanıtmak için birçok ile giderek etkinliklere katılıyoruz. Kıyafetlerimiz, herkesin farklı oluyor. Kızlardan bekar olanlar kırmızı eşarp takar genellikle, evliler de beyaz takarlar. Kıyafetlerimizi de geleneksel olarak kendimiz hazırlıyoruz.” diye konuştu.