Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nin Türkiye'deki yerel seçimleri izlemek üzere görevlendirdiği heyetin başkanı Andrew Dawson ve Avrupa Konseyi Seçim Gözlem Birimi Başkanı Renate Zikmund, bir otelde düzenledikleri basın toplantısıyla seçime ilişkin ilk değerlendirmelerini paylaştı.
20 ülkeden gelen 22 gözlemciden oluşan heyetin 10 farklı gruba ayrılarak Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır gibi şehirlerde gözlemde bulunduğunu belirten Dawson, Malatya'da seçime gölge düşüren bazı olaylar yaşandığına işaret etti.
Dawson, “Ölümlerin yol açtığı trajediyi hafife almıyoruz ancak seçimlerin genel olarak olumlu havada geçtiğini söylemek mümkün.” ifadesini kullandı.
Seçimlere yüzde 84 oranında katılımın sağlandığını aktaran Dawson, “Vatandaşların seçime gösterdiği ilgiden de çok etkilendik. Aynı zamanda teknik yetkinlik konusunda da çok etkilendiğimizi söylemeliyim. Gerçekten Türkiye gibi büyük bir ülkede bunun başarılması çok etkileyiciydi.” diye konuştu.
Engelli ve yaşlıların oy kullanması için sağlanan kolaylıkların altını çizen Dawson, gözlem görevleri sırasında bir seyyar sandık görevlisiyle de görüşme imkanı bulduklarını belirtti.
Dawson, seçimlerin yürütülmesi ve teknik yeterlilik konularının konunun bir kısmını oluşturduğunu söyleyerek, “Seçimlerin gerçek anlamda demokratik olduğu ve Avrupa Konseyi’nin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü ilkesine uygunluğuna karar vermek için daha fazlası gerekiyor.” dedi.
Bunun önemli bir ayağının, tüm siyasi parti adaylarının medyaya eşit erişime sahip olması gerekliliği olduğunu anlatan Dawson, “Bir seçim kampanyasının adil ve özgür olmasını söyleyebilmek için tüm siyasi partilerin bunları özgürce yaptığını görmeliyiz.” şeklinde konuştu.
Dawson, başkanlığını yaptığı gözlem heyetinin Türkiye'deki yerel seçimlere ilişkin hazırlayacağı raporun temmuz ayında Oslo'da açıklanacağını sözlerine ekledi.