ANKARA - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Başkanı Şemsi Bayraktar, insanlar ve diğer canlıların hayati fonksiyonlarını sürdürebilmeleri için su kaynakları ve sulak alanların vazgeçilmez olduğunu, bu nedenle doğanın dengesini bozmamak ve sürdürülebilir tarım için sulak alanların korunması gerektiğini bildirdi.
Bayraktar, 2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, doğa koruma konusunda düzenlenen ilk uluslararası sözleşme olan "Ramsar Sözleşmesi" adıyla bilinen "Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi"nin İran'ın Ramsar kentinde imzaya açıldığını ve bugüne kadar Türkiye dahil 168 ülkenin sözleşmeye taraf olduğunu belirtti.
Sıtmayı önlemenin tek ve kesin çözümünün bataklıkları kurutmak yanlış anlayışı, yeni tarım alanları elde etme amacı yüzünden sazlık ve bataklıkların yanı sıra taşkın ovaları ve göllerin de kurutulduğunu ve bu süreçte Akdeniz ülkelerinin sulak alanlarının yüzde 70'ine yakınının kaybedildiğini ifade eden Bayraktar, Türkiye'de kaybedilen sulak alanların alanının 236 bin 538 hektarı bulduğunu bildirdi.
Türkiye'deki sulak alanların hemen tamamında su rejimine yapılan müdahaleler, kirlenme, aşırı ve yanlış avlanma gibi nedenlerle ekolojik dengenin büyük ölçüde bozulduğuna dikkati çeken Bayraktar, pek çok alanın tamamen kaybedilmemesi için acil olarak önlem alınmasını istedi.
Farklı ekolojik karakterdeki zengin ve çeşitli sulak alan habitatlarına sahip olan ve 2 önemli kuş göç yolunun geçtiği Türkiye'nin, sulak alanlar bakımından Avrupa ve Ortadoğu'nun önemli ülkelerinden biri olduğunu vurgulayan Bayraktar, Türkiye'de Akyatan Gölü, Burdur Gölü, Gediz Deltası, Göksu Deltası, Kızılırmak Deltası, Kızören Obruğu, Kuş Gölü, Kuyucuk Gölü, Meke Maarı, Nemrut Gölü, Seyfe Gölü, Sultansazlığı, Ulubat Gölü, Yumurtalık Lagünü olmak üzere 14 adet Ramsar alanı olduğunu ,bu 14 bölgenin alanının 184 bin 487 hektarı bulduğunu kaydetti.
Sulak alanların önemi
Sahip olduğu biyolojik çeşitlilik nedeniyle dünyanın doğal zenginlik müzeleri olarak kabul edilen sulak alanların, doğal işlevleri ve ekonomik değerleriyle yeryüzünün en önemli ekosistemleri olduğunu belirten TZOB Başkanı Bayraktar, bulundukları yörede nem oranını yükselterek, başta yağış ve sıcaklık olmak üzere yerel iklim elemanları üzerinde olumlu etki yapan sulak alanların, tortu ve zehirli maddeleri alıkoyarak ya da besin maddelerini (azot, fosfor gibi) kullanarak suyu temizlediğini ifade etti.
Bayraktar, sulak alanların, balıkçılık, tarım ve hayvancılık, turizm olanaklarıyla ekonomiye büyük katkı sağladığına dikkati çekti.
http://www.dunya.com/