Belediyemizde tahsil edilemeyen bazı alacaklar ile yapılacaklar işlemler yönünden tereddüde düşülmüştür. Asıl borçlunun ölümü, şirketin iflası, zaman aşımı vb. durumlarında izlememiz gereken hukuki süreç nedir? Zaman aşımında ki kasıt nedir süresi ne kadardır ve diğer hususlarda da yapılması gereken işlemler nelerdir? Bilgilendirme yaparsanız seviniriz. Teşekkür ederiz.
Belediyeye borcu olanların ölümü durumunda;
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunundan kaynaklı alacakları (vergi, harç, harcamalara katılma payı) ile idari para cezaları 6183 sayılı Kanuna göre takip edilecek olup;
6183 sayılı Kanunun 7. maddesine göre; borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik edilir. Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam olunur.
213 sayılı Kanunun 12. maddesine göre; ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nispetinde sorumlu olurlar.
Buna göre, vergi mükellefinin ölümü durumunda, borçları mirası reddetmemiş mirasçılara geçecek olup, takip işlemleri de mirasçılara yapılacaktır.
Belediyenin diğer alacakları (içme suyu ücretleri, kiralar vb) 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre takip edilecek olup;
Borçlunun ölümü durumunda, borçları mirası reddetmemiş mirasçılara geçecek olup, takip işlemleri de mirasçılara yapılacaktır.
Ölen borçlunun mirasçıları mirası reddetmişlerse, reddolunan mirasların tasfiyesi ilgili Sulh Hukuk Mahkemesince yapılacağından, belediye alacaklar için bu mahkemeye başvurulması gerekir. Şayet, ölen kişiden geriye herhangi bir mal kalmamışsa bu alacaklar Belediye Başkanının onayı ile terkin edilir.
Borçlunun iflası durumunda;
Borçlunun mahkemece iflasına karar verilmesi durumunda, henüz vadesi gelmemiş alacakları dahil bütün alacakları için ilgili iflas masasına başvurulması gerekir.
Belediye alacaklarında zamanaşımı;
6183 sayılı Kanuna tabi alacaklarda (vergi, harç, harcamalara katılma payı) zamanaşımı; Kanunun 102. maddesine göre, amme alacağı vadesinin rastladığı takvimi yılını takip eden takvim yılı başından itibaren 5 yıl içinde tahsil edilmezse zamanaşımına uğrar. Zamanaşımından sonra mükellefin rızaen yapacağı ödemeler kabul olunur. Zamanaşımını kesecek haller Kanunun 103. maddesinde sayılmıştır.
Zamanaşımını kesen haller şunlardır;
1. Ödeme,
2. Haciz tatbiki,
3. Cebren tahsil ve takip muameleleri sonucunda yapılan her çeşit tahsilat.
4. Ödeme emri tebliği,
5. Mal bildirimi, mal edinme ve mal artmalarının bildirilmesi,
6. Yukarıdaki 5 sırada gösterilen muamelelerden her hangi birinin kefile veya yabancı şahıs ve kurumlar mümessillerine tatbiki veya bunlar tarafından yapılması,
7. İhtilaflı amme alacaklarında kaza mercilerince bozma kararı verilmesi,
8. Amme alacağının teminata bağlanması,
9. Kaza mercilerince icranın tehirine karar verilmesi,
10. İki amme idaresi arasında mevcut bir borç için alacaklı amme idaresi tarafından borçlu amme idaresine borcun ödenmesi için yazı ile müracaat edilmesi.
11. Amme alacağının özel kanunlara göre ödenmek üzere müracaatta bulunulması ve/veya ödeme planına bağlanması.
Kesilmenin rastladığı takvim yılını takip eden takvim yılı başından itibaren zamanaşımı yeniden işlemeye başlar.
2004 sayılı Kanuna göre takip edilen alacaklarda zamanaşımı;
Kira Alacakları; Borçlar Kanununun 147/a maddesi gereğince, kira alacaklarında zamanaşımı süresi 5 yıl olup, Kanunun 154. maddesindeki zamanaşımını kesen sebepler yoksa, kira alacağı 5 yıl sonunda zamanaşımına uğrar.
Borçlar Kanununun 154. maddesine göre, zamanaşımını kesen durumlar;
1) Borçlu borcu ikrar etmişse, özellikle faiz ödemiş veya kısmen ifada bulunmuşsa ya da rehin vermiş veya kefil göstermişse,
2) Alacaklı, dava veya def’i yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa.
İçme suyu alacakları; Belediyenin bu alacakları sözleşmeden doğan alacak olduğundan Borçlar Kanununa göre 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.