Kurumumuzda 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi daimi işçi olarak çalışan bir personel, 18.09.2013-31.12.2013 tarihleri arasında 5 hafta doğum öncesi, 8 hafta doğum sonrası, 14 gün de erken doğumdan kaynaklanan analık raporlarını kullanıp, raporların bitimine müteakip Toplu İş Sözleşmesinin 46. Maddesine istinaden 16 haftalık (01.01.2014-23.04.2014 tarihleri arası) ücretli doğum iznini kullanmıştır. TİS izninin bitimine müteakip 24.04.2014 tarihinden 20.06.2016 tarihine kadar aralıksız olarak tek hekim ve heyet raporları almıştır ve hiç çalışmamıştır. 4857 Sayılı Yasanın “Yıllık izin bakımından çalışılmış gibi sayılan haller” konulu 55. Maddesinde : Madde 55 - Aşağıdaki süreler yıllık ücretli izin hakkının hesabında çalışılmış gibi sayılır: a) İşçinin uğradığı kaza veya tutulduğu hastalıktan ötürü işine gidemediği günler (Ancak, 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde (işçinin hastalık, kaza, doğum ve gebelik gibi hallerde işveren için iş sözleşmesini bildirimsiz fesih hakkı; belirtilen hallerin işçinin işyerindeki çalışma süresine göre 17 nci maddedeki bildirim sürelerini altı hafta aşmasından sonra doğar. Doğum ve gebelik hallerinde bu süre 74 üncü maddedeki sürenin bitiminde başlar. Ancak işçinin iş sözleşmesinin askıda kalması nedeniyle işine gidemediği süreler için ücret işlemez.) öngörülen süreden fazlası sayılmaz.). denilmektedir. Yukarıda verilen bilgiler değerlendirildiğinde 22.06.2016 tarihinde göreve başlayan ilk paragrafa konu personel yılık izin talep etmektedir. Ancak personel 2014 ve 2015 yıllarında tüm izinlerini kullanmış olup, 2 yıldır sürekli raporlu olduğundan yıllık izni hakkı olup olmadığı ve yıllık izni hangi tarihte hak edeceği konusundaki görüşünüz nedir hocam.