Belediye İş ve İşlemleri, 5393 Sayılı Kanunun 75 inci Maddesi Kapsamında İncelettirilebilir Mi?

  • 244
  • 19.05.2019
  • 5336

Açıklama

Bu yazı, 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesindeki "ortak hizmet projesi" düzenlemesini, ihalesiz hizmet sunulması ve karşılığında maddi gelir elde edilmesi olarak algılayan yapıların bu uygulamalarının yanlışlığını ortaya koymak amacıyla yazılmıştır.

Makale

BELEDİYE İŞ VE İŞLEMLERİ, 5393 SAYILI KANUNUN 75 İNCİ MADDESİ KAPSAMINDA İNCELETTİRİLEBİLİR Mİ?

Halil MEMİŞ[1]

MİARGEM Başkanı

1. Neden Yazdık?

Bu başlığı görenler, eminim ki hemen tepki gösterecek öyle şey olabilir mi diyeceklerdir. Katılıyorum, kanaatimce de öyle.

Peki neden böyle bir hususu kaleme alıyoruz. Malum seçimler sonrası bulunduğumuz pozisyon itibariyle ve mahalli idarelere yönelik bir STK’nın başkanı olmamız nedeniyle, gelen sorulardan şahit olduğumuz bir durum olması nedeniyle, sabırsızlığımızın esiri olup, bu satırları yazıyoruz. Zira, “haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.”

Devam etmeden önce, okuyucularımdan bir konuda peşinen özür dilemek istiyorum. Bu yazı, şimdiye kadar yazdığımız yazılardan farklı format ve söylemde olacaktır. Zira, izaha çalıştığımız husus, farklı bir husustur. O nedenle, peşinen özrümüzün kabulünü arz ediyoruz.

2. Nedir Bu 75 inci Madde?

Öncelikle, şunu ifade edelim ki, 5393 sayılı Belediye Kanununun 75 inci maddesinin karşısında, Dernek statüsündeki bir STK’nın kamu yararına olması ile olmaması arasında, şekli bir şart dışında herhangi bir fark, kamu yararına olan Dernek lehine herhangi bir avantaj söz konusu değildir. Yeter ki, anılan 75 inci madde kapsamında bir iş bahse konu olsun. Tek fark, kamu yararına olmayan derneklerin, bu Kanun kapsamında ortak hizmet projesi yapabilmesi için, mülki amirin izni gerekmektedir.

Peki, anılan 75 inci maddenin kapsamı nedir? Bunu, peşinen tadat etmek mümkün olsa da, gelişen şartlar ve mevcut toplumsal gelişim bunu imkansız kılabilir. Ancak, burada şöyle bir çerçeve çizilmesi imkan dahilindedir.

Belediye Kanunu’nun 75 inci maddesi ancak, anılan Kanunun 14 üncü maddesinde yer alan görevlerinin icrası amacıyla, yani hizmet üretilmesi amacıyla uygulanabilir. Unutulmamalı ki, bir hususun anılan maddede zikredilen ortak hizmet projesine konu olabilmesi için, 5393 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinde yer alan görev ve hizmetlerden olmasının yanında, mahalli müşterek niteliğinde olması da şarttır.

Zira 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 15. Maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde “Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarım karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak.” görevi belediyelere verilmiştir.

3. Olay Nedir?

Olay esas itibariyle vahimdir. Olay, sözüm ona belediyelere destek vereceğini iddia eden bir STK’nın 75 inci maddeyi başka (!) türlü anlamasından kaynaklanmaktadır.

Söz konusu STK’nın Belediyelere gönderdiği sunuş yazısında, “Bilindiği üzere idareler tarafından kusur, tedbirsizlik veya ihmal gibi nedenlerle mevzuata aykırı bir biçimde yerine getirilen iş ve işlemlerin sonucu olarak kamu zararı veya görevi ihmal şeklinde tespit yapılacak suçlarda kamu zararının tahsili için 10 yıllık görevi kullanma ya da ihmal için ise 8 yıllık dava zamanaşımı sürelerinin dikkate alındığında,(!)” denilerek, birazdan izah edeceğimiz gibi tüm meclis üyelerini, belediye başkanı ve belediye görevlilerini ihaleye fesat karıştırmaya kadar götürecek, özür yanlış ifade ettim, hukuken zarardan kurtaracak (!) altın vuruş niteliğindeki öneriler sıralanmaktadır.

Öneriler şu şekildedir. Yazı ekinde bir meclis kararı örneği vardır. Tabir caizse, bu kararı meclisinizden geçirin, kurtarıcı meleğiniz hazır denmektedir.

Ancak karardan önce, yazıda seçimden yeni çıkmış belediye başkanları için, nasıl belirlendiği bilinmemekle birlikte 60 günlük bir süre tanıyarak, aşağıdaki hususların yapılabileceği söylenmektedir.

İşte o yazının ilgili kısımları (Not: Yazı aynen alıntılanmıştır.):

“……. 5393 sayılı Belediye Kanununun 75 inci maddesinin (c) bendi[2] gereği …………[3] olarak ortak hizmet projesi kapsamında mahalli idareler mevzuatı ve denetimi teftişi alanında uzman kişilerden oluşan bir kurul vasıtasıyla;

- Kamu İhale Mevzuatına göre yapılan ihaleleri ile bunlara ilişkin iş ve işlemlerin incelenerek tespit ve tavsiyelerde bulunulması,

- Doğrudan temin harcamalar mevzuata uygun olup olmadığı,

- Genel harcamaların incelenerek tespit ve tavsiyelerde bulunulması,

- Devir alınan ticari ve mali borçlar durumu ve yasal koşullara uygun olup olmadığı,

- Personel işlemlerinin tespit ve tavsiyelerde bulunulması,

- 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uygulamalarının Mevzuata uygun olup olmadığı (örneklem)

- Harcamaların Belediye Kanunu ve diğer mevzuatlara uygun olup olmadığı (örneklem)

- Diğer mali işlemlerden münferit uygulamaları mevzuata uygun olup olmadığı,

Yukarıdaki başlıkları veya talep edeceğiniz diğer konularda, seçim sonrası (seçim tarihi müteakip 60 gün içerisinde) gerekli çalışma programı uygulanacaktır.

…………….

Yapılan işlemin resmi nitelik taşıması için ekte örneği sunulan meclis kararının alınıp bu meclis kararı gereği hangi konularda uzman hoca istediğinizi yazılı olarak talep etmeniz durumunda uzmanlar belediyenize gönderilecektir.

……………

Devir aldığınız belediyede devam eden iş ve işlemlerin mevzuata uygun olmaması durumunda ileride sizi de sıkıntıya sokacağının göz önüne alınması,

Belediye Başkanlarımız belediye meclis üyelerimizin belediye personelinin idari, mali ve cezai yönden herhangi bir ceza almamaları ileride telafisi mümkün olmayan sıkıntıların yaşanmaması için 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin c bendi gereği mevzuata uygun olan yukarıdaki bahsedilen konu veya talep edeceğiniz konularla ilgili dosyalarınızın incelenmesi iş ve işlemlerin mevzuata uygun hale getirilmesi menfaatiniz olduğu ….”

Şeklindedir.

Söz konusu yazı ekinde bir de meclis kararı örneği gönderilmiş.

Örnek meclis kararı, bir de “oybirliğiyle” diye bağlanmış ki, “anca beraber, kanca beraber” olsun diye.

İşte, kurtarıcı meleği (!) belediyelerin ayağına getirecek meclis kararı önerisi (Not: Örnek karar aynen alınmıştır.):

“Belediyemizin sosyal belediyecilik ilkesinden hareketle belediyemizde görevli personelin görev ve sorumluluklarının gerektirdiği bilgi, beceri ve davranışlarını geliştirmek, hizmette verimliliğini artırmak, belediyemizle ilgili iş ve işlemleri mevzuata uygun yapılmasının sağlanması ve bu hizmetin ortak proje şeklinde yapılmasının sağlanması,

5393 sayılı Belediye Kanununun 75. maddesi kapsamında ortak proje şeklinde gerçekleştirilmesi hususunda karar alınmasını isteyen yazı işleri müdürlüğünün başkanlık ………………. sayılı yazısı üzerine,

a- Belediyemizin iş ve işlemlerinin mevzuata uygun yapılmasına yönelik ve mevzuatta en son değişikliklerin belediye personelimize intikalinin sağlanması, bu hususta uzman desteği ile personellerimizin bilgilendirilmesi, eğitilmesi,

b- İhale işlem dosyaları başta olmak üzere diğer işlemlerle ilgili 6100 H.M.K.’nun 293 üncü maddesine göre uzman Raporu alınması ve önemli ihale dosyalarının hazırlanmasında uzman desteğinin sağlanması,

- Kamu İhale Mevzuatına göre yapılan ihaleleri ile bunlara ilişkin iş ve işlemlerin incelenerek tespit ve tavsiyelerde bulunulması,

- Doğrudan temin harcamalar mevzuata uygun olup olmadığı,

- Genel harcamaların incelenerek tespit ve tavsiyelerde bulunulması,

- Devir alınan ticari ve mali borçlar durumu ve yasal koşullara uygun olup olmadığı,

- Personel işlemlerinin tespit ve tavsiyelerde bulunulması,

- 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu uygulamalarının Mevzuata uygun olup olmadığı (örneklem)

- Harcamaların Belediye Kanunu ve diğer mevzuatlara uygun olup olmadığı (örneklem)

- Diğer mali işlemlerden münferit uygulamaları mevzuata uygun olup olmadığı,

c- Yukarıdaki konularla ilgili olarak uzmanların belediyemize gelerek eksik ve aksaklıkların giderilmesi iş ve işlemlerin mevzuata uygun hale getirilmesi, mali ve cezai yönden belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve belediyemiz birim amirleri, personellerimizin ileride telafisi mümkün olmayan sıkıntıların yaşanmamasının sağlanması,

………….

e- Yukarıda sayılan hizmetlerin ……………………. Derneği ile 5393 sayılı Belediye Kanununun 75. Maddesinin (c) bendine göre ortak hizmet projesi şeklinde yürütülmesine oy birliğiyle karar verilmiştir.”

Evet kısaca olay şudur:

Belediyelere,

- İş ve işlemlerinin denetlenmesi yönünde karar almaları,

- İhale dosyalarının hazırlanması konusunda karar almaları,

- Harcamaların incelenmesi, bir nevi teftiş ettirilmesi yönünde karar almaları,

Bu kararı da 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi çerçevesinde almaları önerilmektedir.

Kısacası, Kanunen bir STK tarafından yapılamayacak işler, yine Kanuna aykırı olarak ortak proje kararı aldırarak yaptırmak istenilmektedir.

Yani Kanunen suç teşkil edecek eylem ve işlemlerin, meclis kararına bağlanmak suretiyle yanlışa meclis üyeleri de dahil edilmek istenmektedir.

4. Yukarıdaki Öneriler Neden Yanlıştır?

Yanlış 1.

Yazıda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 293 üncü maddesine göre uzman Raporu alınması yönünde Meclis Kararı alınması önerilmektedir.

Anılan Kanunun ilgili maddesi şu şekildedir:

“Uzman görüşü

MADDE 293- (1) Taraflar, dava konusu olayla ilgili olarak, uzmanından bilimsel mütalaa alabilirler. Sadece bu nedenle ayrıca süre istenemez.

(2) Hâkim, talep üzerine veya resen, kendisinden rapor alınan uzman kişinin davet edilerek dinlenilmesine karar verebilir. Uzman kişinin çağrıldığı duruşmada hâkim ve taraflar gerekli soruları sorabilir.

(3) Uzman kişi çağrıldığı duruşmaya geçerli bir özrü olmadan gelmezse, hazırlamış olduğu rapor mahkemece değerlendirmeye tabi tutulmaz.”

Meclis kararı alınması önerilen uzman görüşünün dayandırıldığı madde hükmü, dava konusu olan hususlarla ilgilidir. Belediyelerin, iş ve işlemleri ile ilgili olarak anılan maddeye göre uzman görüşü alabileceğini düşünmek, hele hele bunu meclis kararı aldırmak suretiyle hayata geçirtmek istemek hangi mantığın ürünüdür anlamak güçtür.

Diğer Yanlışlar

Mevzuatımızda, belediye iş ve işlemlerinin nasıl inceleneceği, personel dosyaların gizliliği, ihalelerde bazı rakamların (yaklaşık maliyet) gizliliği gibi birçok düzenleme mevcuttur.

Belediyelerin denetimi, Cumhurbaşkanlığının 1 numaralı Kararnamesi ile İçişleri Bakanlığı (Teftiş Kurulu) na verilmiş bir görevdir. Mevzuatımızda, belediyeler açısından özel kurum ve kuruluşların, niteliği ne olursa olsun, kamu yararına STK dahi olsa, belediyelerin iş ve işlemlerini denetlemesi mümkün olmadığı gibi, bu aynı zamanda yetki gaspıdır. Bunun yanında bu tür incelemelerin, hukuki olarak hiçbir sonuç doğurması mümkün değildir.

Yine, belediye personel dosyaları, bunlara ilişkin iş ve işlemler gizliliğe haizdir. Bu tür dosyaların, belirtildiği şekilde kişilerin bilgisine açılması, hiçbir Kanuna aykırı değilse bile, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’na aykırıdır.

5. Temel Yanlış: 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75 inci Maddesinin Çarpıtılması.

Bu yazının konusu özelde, anılan 75 inci maddeyi değerlendirmek olmamakla beraber, yukarıdan beri inceleme konusu yaptığımız olayın neden bu kapsamda olamayacağını ortaya koymak için kısa değerlendirmeler yapmayı uygun bulduk.

5393 sayılı Belediye Kanunu’nun “Diğer kuruluşlarla ilişkiler” başlıklı 75 inci maddesi şu şekildedir:

“Belediye, belediye meclisinin kararı üzerine yapacağı anlaşmaya uygun olarak görev ve sorumluluk alanlarına giren konularda;

a) Mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait yapım, bakım, onarım ve taşıma işlerini bedelli veya bedelsiz üstlenebilir veya bu kuruluşlar ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir ve bu amaçla gerekli kaynak aktarımında bulunabilir. Bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılır.

b) Mahallî idareler ile merkezî idareye ait aslî görev ve hizmetlerin yerine getirilmesi amacıyla gerekli aynî ihtiyaçları karşılayabilir, geçici olarak araç ve personel temin edebilir.

c) (Değişik: 12/11/2012-6360/19 md.) Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanınca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 7/6/2005 tarihli ve 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirebilir. Diğer dernek ve vakıflar ile gerçekleştirilecek ortak hizmet projeleri için mahallin en büyük mülki idare amirinin izninin alınması gerekir.

d) Kendilerine ait taşınmazları, aslî görev ve hizmetlerinde kullanılmak üzere bedelli veya bedelsiz olarak mahallî idareler ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarına devredebilir veya süresi yirmibeş yılı geçmemek üzere tahsis edebilir. Bu taşınmazlar aynı kuruluşlara kiraya da verilebilir. Bu taşınmazların, tahsis amacı dışında kullanılması hâlinde, tahsis işlemi iptal edilir. Tahsis süresi sonunda, aynı esaslara göre yeniden tahsis mümkündür.

Kamu kurum ve kuruluşlarına belediyeler, bağlı kuruluşları ve belediye şirketlerince devir veya tahsis edilen taşınmazlar, kamu konutu ve sosyal tesis olarak kullanılamaz.

(Ek fıkra: 12/11/2012-6360/19 md.) 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 29 uncu maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu maddesi; belediyeler, il özel idareleri, bağlı kuruluşları ve bunların üyesi oldukları birlikler ile ortağı oldukları Sayıştay denetimine tabi şirketler için uygulanmaz.

(Ek fıkra: 31/10/2016-KHK-678/11 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7071/11 md.) Afet, kitlesel göç ve teröre maruz kalan yerleşim birimlerinin belediyeleri ile bu Kanunun 45 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince belediye başkanı veya başkan vekili görevlendirilen belediyelerde, vali veya belediye başkanı, aksayan belediye hizmetinin başka bir belediye tarafından yerine getirilmesini talep edebilir. Yardım istenilen belediye, meclis kararına gerek olmaksızın İçişleri Bakanının izniyle bu talebi yerine getirebilir.”

Öncelikle ifade etmeliyiz ki, belediyenin diğer kuruluşlarla istediği her konuda hizmet ilişkisine girmesi mümkün değildir. Metnini verdiğimiz 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi belediyenin diğer kuruşlarla hizmet ilişkisini düzenlemiş ve bu ilişkinin kurulmasında bazı temel şartların varlığını aramıştır. Bunlardan konumuzu ilgilendiren en önemli şart ise; işbirliği yapılacak konunun görev ve sorumluluk alanına girmesidir.

5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesi hükmü bu ilişkinin sınırını belediyenin görev ve sorumluluk alanlarına giren konularla sınırlamıştır.

Belediyenin görev ve sorumlulukları ise, 5393 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesinde sayılmıştır. Belediye ancak burada sayılan görev ve sorumluluk alanlarında diğer kuruluşlarla ilişkiye girilebilir, ortak proje gerçekleştirebilir.

Kanun’un 14’üncü maddesi belediyenin görev ve sorumluluk alanını mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla tek tek sayarak belirlemiştir. Aynı zamanda “belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı belediye sınırlarını kapsar.” denmek suretiyle görev, sorumluluk ve yetki alanını coğrafik olarak ta sınırlamıştır.

Kanunda yer alan bu sınırlamaya göre belediyeler kendi sınırları içerisinde görev, yetki ve sorumluluğu olan alanlarda diğer kuruluşlarla ilişkiye girebilecektir. Belediyelerin sınır alanı dışında olan kurum ve kuruluşlarla ortak iş ve proje ilişkisine girmesi için ise karşılıklı çıkar ilişkisinin bulunması gerektiği düşünülmektedir. Çıkar ilişkisinin denk olması da gerekmez.

Meselenin, ortak hizmet projesi kapsamında de değerlendirmeye tabi tutulması gerekmektedir. 5393 sayılı Kanun’un 75’inci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi belediyenin diğer kurum ve kuruluşlarla ortak hizmet projesi yapabileceğini düzenlemiştir.

Söz konusu (a) ve (c) bentleri, temel bir unsurla birbirlerinden ayrılmaktadırlar: Kaynak aktarımı.

Kanun’un 75’inci maddesinin (a) bendine göre mahallî idareler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile ortak hizmet projesi gerçekleştirilmesinde belediyenin bu kuruluşlara kaynak aktarımı öngörülmektedir. Bu kapsamda belediye bir kaynak aktarımında bulunuyorsa bu takdirde iş, işin yapımını üstlenen kuruluşun tâbi olduğu mevzuat hükümlerine göre sonuçlandırılacaktır. Burada, işbirliği yapılan kurum ve kuruluşa kaynak aktarımı öngörülmüştür.

Buna karşılık, Kanun’un (c) bendi kapsamında kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, kamu yararına çalışan dernekler, özürlü dernek ve vakıfları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıflar ve 507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkârlar Kanunu kapsamına giren meslek odaları ile ortak hizmet projeleri gerçekleştirilmesinde bir kaynak aktarımından bahsedilmemiştir.

Kanun’da bu kuruluşlarla ortak hizmet projesi gerçekleştirmek için kaynak aktarımının öngörülmemiş olması, bu projeler için belediyenin bir harcama yapamayacağı anlamına da gelmemektedir. 

Belediye ortak hizmet projesi gerçekleştirme protokolü kapsamında gereken her türlü harcamaları kaynak aktarmaksızın kendisi yapacak veya tarafların ortak proje kapsamında ne tür katkılarının olacağı, bunların nasıl finanse edileceği protokolde belirtilecek ve buna göre kaynak kullanılacaktır. 

Ortak hizmet projesinin kapsamına neyin gireceği de önemlidir. Yukarıda, nitelik olarak ne anlaşılması gerektiği ifade edilmişti. İçerik olarak neyin anlaşılması gerektiği konusunda ise, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 4 üncü maddesindeki hizmet tanımında yer alan işleri anlamak gerekmektedir. Anılan hizmet tanımı şu şekildedir: “Hizmet: Bakım ve onarım, taşıma, haberleşme, sigorta, araştırma ve geliştirme, muhasebe, piyasa araştırması ve anket, danışmanlık, tanıtım, basım ve yayım, temizlik, yemek hazırlama ve dağıtım, toplantı, organizasyon, sergileme, koruma ve güvenlik, meslekî eğitim, fotoğraf, film, fikrî ve güzel sanat, bilgisayar sistemlerine yönelik hizmetler ile yazılım hizmetlerini, taşınır ve taşınmaz mal ve hakların kiralanmasını ve benzeri diğer hizmetleri, ifade eder.”

6. Sonuç Niyetine

Yukarıdan beri izah ettiğimiz ve irdelediğimiz konu, tamamen toplumun, bireylerin ve belediyelerin hangi saikle olursa olsun yanlışa sürüklenmesine gösteremediğimiz rızanın bizde doğurduğu rahatsızlık sonucunda değerlendirmeye alınmıştır.

Belediyelerimize önerilen (ki, ilgili metinlerin tüm belediyelere gönderildiğini gözlemledik) ve meclis kararı alınarak ortak proje yapılması istenilen konuların bir kısmı, Anayasaya ve diğer birçok kanuna aykırılık teşkil etmekte, merkezi idare kuruluşlarının görev alanına girmektedir. Dolayısıyla, ortak hizmet projesi kapsamında olması mümkün değildir.

Yanlış yönlendirmenin en somut göstergesi ise, Hukuk Muhakemeleri Kanununda sadece görülen bir davada taraflar için öngörülen uzman görüşünü bile, bu konuda referans alınması, ortada herhangi bir dava yokken, iş ve işlemlerin incelettirilmesini buna bağlamak, tabir caiz ise akıllara durgunluk veren bir husustur.

Hepsinden önemlisi, 5393 sayılı Kanunun 75 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine göre, bu tür konuların ortak hizmet projesi olamayacağının yanı sıra, bu kapsamda yapılacak ortak hizmet projelerinde, işbirliği yapılan kurum ve kuruluşa kaynak aktarılması da hukuken mümkün değildir.

Kesin ve net olarak belirtmeliyiz ki, yukarıda incelediğimiz olay, hayata geçirildiği takdirde, karar alan belediye başkanı ve meclis üyelerinin cezai ve mali sorumluluklarına yol açacak eylemler zincirinin başlangıcı olacaktır.

Bu nedenle, bu tür işlemlerin belirtildiği şekilde “Ortak Hizmet Projesi” olarak yapılması mümkün değildir.

Ancak bu, belediyelerin eğitim hizmetleri, kurumsal danışmanlık ihtiyaçları, araştırma ve benzeri çalışmalarda hizmet alımı yapamayacağı anlamına gelmemektedir.

Bu tür hizmet alımları, Kanunu arkadan dolanmadan, ihale prosedürlerinden kaçmak için yukarıda izah ettiğimiz şekilde hile-i şeriye şeklinde yapılmamalı, Belediyelerimizin 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu hükümlerine göre işlem gerçekleştirmeleri önerimiz olacaktır.

Kısaca; hukuki anlamda riskten kurtarmak amacında iken, uygulayıcıları suç oluşturan işlemler zincirinin içerisine hiç kimsenin atmaya, en azından bunu teşvik etmeye hakkı bulunmamaktadır.



[1]  İçişleri Bakanlığı E. Mahalli İdareler Başkontrolörü | Yazar | E. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri | E. Belediye Birliği Genel Sekreteri | Sosyal Medya (Facebook, İnstagram, Twitter, Linkedin): @HalilMemisTR

[2] Doğrusu: 75 inci maddesinin birinci fıkrasının c bendi olmalı.

[3] Bu kısımdaki açıklama yukarıda yapıldığı için ve yine de ilgili kuruluşu ifşa etmemek adına boş bırakılmıştır.

Önemli Uyarı

Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hükümleri uyarınca bu yazının izinsiz iktibas edilmesi, sosyal medya veya iletişim grupları yoluyla ya da başka herhangi bir şekilde yayılması ve çoğaltılması yasaktır.

Halil MEMİŞ

Makaleler hakkında kişisel notlar alabilirsiniz. Aldığınız notları yalnızca siz görebilirsiniz.