6172 Sayılı Kanun Kapsamındaki Sulama Birlikleri, Personel Alımlarında Hangi Usullere Tabidir?
Halil MEMİŞ
İçişleri Bakanlığı Başkontrolörü
Personel istihdamı ile ilgili olarak 6172 sayılı Kanunun 14. maddesinde düzenleme bulunmakta, burada alımla ilgili herhangi bir hüküm yer almamakla birlikte, birliğin amacına uygun idari, teknik ve yardımcı teknik personelin 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine göre çalıştırılacağı hükme bağlanmıştır.
Bunun yanında birliklerin, 10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu hükümlerine tabi olduğu hükme bağlanmıştır.
Ayrıca geçici 1. maddede, sulama birliklerinde istihdam edilen 657 sayılı Kanuna tabi personelin başka kamu kurumlarına nakli öngörülmüştür.
Aynı geçici maddede bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce kurulmuş olan birliklerde sözleşmeli personel statüsünde çalışanlar, mevcut statüleri ile istihdam edilmeye devam olunacağı, Birliklerin Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren mevcut statüleri devam edenler dışında yeni sözleşmeli personel istihdam edemeyeceği hükme bağlanmıştır.
6172 sayılı Kanunda bunun haricinde de personele yönelik alımla ilgili hüküm bulunmamaktadır.
Birçok görüş sahibi, bu hükümlerden yola çıkarak şu sonuçlara varmışlardır:
Öncelikle, birliklerde 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde işçi istihdam edilebilecektir. Ancak işçi alımlarını, İŞKUR’dan bağımsız bir şekilde yerine getireceklerdir.
Birlikler 5355 sayılı Kanuna tabi oldukları dönemde çalıştırdıkları sözleşmeli personeli aynı şartlarla istihdam etmeye devam edecekler, ancak yeni sözleşmeli personel istihdam edemeyeceklerdir.
Birliklerde çalışan 657 sayılı Kanuna tabi memurlar, geçiş sürecinde başka kurumlara nakledilecektir. Bundan sonra da devlet memuru statüsünde personel istihdam edemeyeceklerdir.
Kanaatimizce, oluşan bu yaygın görüşlerde bazı noksanlar ve tutarsızlıklar mevcuttur.
Öncelikle, bu kurumlarda çalıştırılan işçilerin 4857 sayılı İş Kanuna tabi olacaklarında şüphe yoktur. Zira, ülkemizde kamuda veya özelde istihdam edilen işçilerin tamamı (Kanunda öngörülen istisnalar dışında) 4857 sayılı Kanuna tabi olarak istihdam edilmektedirler. İşçilerin bu Kanuna tabi olarak istihdam ediliyor olması, bu işçilerin İŞKUR’dan bağımsız olarak işe alınacakları anlamına gelmemektedir.
Bilindiği gibi, kamu kurumları işçi alımlarını Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümleri çerçevesinde yapmak zorundadırlar.
Bu zorunluluk Yönetmeliğin 1 ve 2. maddelerinde yer almaktadır.
Yönetmeliğin “Amaç” başlıklı 1. maddesine göre, “Bu Yönetmeliğin amacı, kamu kurum ve kuruluşlarına, iş kanunları hükümlerine göre çalıştırılmak üzere, sürekli veya geçici işçi alınmasına ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”
Yönetmeliğin “Kapsam” başlıklı 2. maddesinin 1 numaralı fıkrasının ç bendine göre, ”Diğer kamu kurum ve kuruluşlarına” yapılacak sürekli veya geçici işçi alımları bu Yönetmeliğin kapsamındadır.
Aynı maddede Yönetmeliğin hangi alımlarda uygulanmayacağı da sayılmış, bu sayılanlar arasında sulama birliklerinde çalışabilecek işçilerle ilgili pozisyonlar yer almamıştır.
Buna rağmen Kapsamda yer almayan durumlarda da işçi alım ilanlarının Kuruma bildirilmesi zorunluluğu getirilmiştir.
Gerek 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununda ve gerekse diğer Kanunlarda veya mevzuatta aksine ve engelleyici veya istisna getirici bir hüküm olmadığı dikkate alındığında, 6172 sayılı Kanuna tabi sulama birliklerinin Kamu Kurum ve Kuruluşlarına İşçi Alınmasında Uygulanacak Usul Ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in amaç maddesinde sayılan kurumlardan olduğu ve kamu kurumu olmaları hasebiyle de Yönetmeliğin 2. Maddesinde yer alan kapsamdaki kurumlardan kabul edilmesi gerektiği açıktır.
Dolayısıyla Sulama Birliklerindeki işçi alımlarının bu yönetmelik kapsamında değerlendirilerek Yönetmeliğin öngördüğü esaslar çerçevesinde İŞKUR kanalıyla temin edilmesi ve sınavların Yönetmelik çerçevesinde yapılması zorunludur.
Birliklerin 5355 sayılı Kanuna tabi oldukları dönemde çalıştırdıkları sözleşmeli personeli aynı şartlarla istihdam etmeye devam edecekleri, ancak yeni sözleşmeli personel istihdam edemeyecekleri yönündeki hükmün uygulanmasında tereddütler vardır.
Yeni sözleşmeli personel istihdam edilmeyeceği konusundaki hükümde tereddüt yoktur. Ancak, mevcutların devam ettirilmesinde izaha muhtaç hususlar vardır. Bilindiği üzere sözleşmeli personelin ücretleri 5393 sayılı Kanunun 49. Maddesine göre tespit edilmekte ve işlemler bu madde hükmüne göre yürütülmekteydi. Peki, devam edebileceği hüküm altına alınan sözleşmeli personelin ücretleri neye göre belirlenecektir. Bunlarla, sözleşmeleri bittikten sonra yeniden sözleşme yapılabilecek midir? Bunların süresi bitince, yeni sözleşme yapılacak ise hangi hükümlere göre yapılacaktır?
Kanaatimizce, Kanunun geçici 1. maddesindeki hüküm, sözleşmelerinin devam ettiği süre ile sınırlıdır. Diğer bir ifade ile Kanundaki düzenleme ile sözleşmeliler kaderlerine terkedilmiştir. Çünkü, bilindiği üzere sözleşmeler yıllıktır ve yıl sonunda yenilenmediği takdirde sona ermektedir. Yeni sulama birliklerinin de, sözleşmeli personel istihdam edebileceği yönünde hüküm bulunmadığı için, sözleşmeleri sona erince bu personelin görevleri de sona erecektir. Eğer bunun bu şekilde olmaması isteniyor ise, bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılmalıdır.
Personel konusundaki bir başka düzenleme birliklerde çalışan 657 sayılı Kanuna tabi memurların, geçiş sürecinde başka kurumlara nakledilecekleri yönündeki düzenlemedir. Bu birliklerin, Devlet memuru statüsünde personel istihdam edemeyecekleri yönündeki görüş doğru bir görüştür. Zira, 657 sayılı Kanunun kapsam maddesi açık ve nettir. Kanunun kapsamında olan kurumlar sayılmıştır ve yoruma yer vermeyecek kadar nettir.